Covid 19’un Tüketiciler Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Covid 19’un Tüketiciler Üzerindeki Etkileri Nelerdir?
Çin’in Wuhan kentinde geçtiğimiz sene başlayan covid-19 virüsü kısa süre içerisinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. Tüm ülkelerde binlerce insan covid-19’a yakalanarak hayatı tehlike ile karşı karşıya kaldı. Ekonomi, sağlık, eğitim ve birçok alan covid-9’un olumsuz etkilerini yaşamaya devam ediyor.
Salgının engellenemeyecek boyuta ulaşması, aşıların tüm herkese yapılmaması ve yeni mutasyonlar ile virüsün seyrinin değişmesi kısa süre içerisinde önlenemedi. Büyükten küçüğe herkesi etkisi altına alan bu virüs aktif sosyal yaşamın sonlanmasına neden oldu. Tüketicilerin üzerinde birbirinden farklı etkisi olan covid-19 virüsünün yapılan araştırmalar neticesinde yarattığı etkiler şu şekildedir;
Fransa, Almanya, İngiltere ve ABD gibi global ülkelerin yapmış olduğu araştırmalar neticesinde covid-19 salgınının ekonomik anlamda tüketiciler üzerindeki etkilerini ortaya sunuyor. Araştırmalar sonucunda; harcanabilir gelir kaynağı ve yaşa göre 9 gruba ayrılıyor.
Biriken Tasarruflar Covid-19 Sebebiyle Talepler Bastırılıyor
Pandemi sürecinin ilk zamanlarında Çin, ABD ve Batı Avrupa gibi ülkeler bu süreç içerisinde harcamaların ani düşüş gösterdiğini belirtti. Bu ani düşüşün en önemli nedeni ise sağlık endişesinden kaynaklıdır. Gelişen seyahat yasakları, yüz yüze görüşmelerin engellenmesi ve eğlence sektörünün durma noktasına gelinmesi sebebiyle yaklaşık olarak %11 ila %26 arasında talep düşüşleri meydana geldi. Bu süreç içerisinde tüketiciler, online sitelerde vakit harcayıp para harcamak yerine sağlığının yerinde olması ve gelecek endişesine karşın kendisini koruma altına almak için birikim yapmaya yöneldi.
Mckinsey Covid-19 Raporu
Tüketicilere yöneltilen anketler neticesinde, pandemi sonrasında taleplerin iyi yönde toparlanacağına işaret ediyor. Aynı zamanda raporda belirtilen en önemli nokta; tüketiciler bu dönemde ertelediği tüm taleplerini her şey normale döndükten sonra ‘’intikam alışverişi’’ olarak nitelendirerek bu dönemde yaptığı tüm tasarruf birikimlerini eğlence, giyim ve benzeri sektörlerde harcayabilir.
Özellikle ABD ve Batı Avrupa gibi ülkelerde neredeyse her hanede %11 ila %20 oranında değişen tasarruf artışı söz konusu. Pandemi sürecinden sonra ki dönemlerde bu hanelerde harcama oranının ciddi derecede yükseleceği raporda yer alıyor. ABD bu süreç sonrasında ise yıllık tasarruflarının ikiye katlanacağını belirtiyor.
Pandemi sürecinde uygulanacak olan etkili bir aşı; Tüketicilerin güveninin yeniden kazanmasını sağlayacağı gibi, talep ve isteklerin pandemi öncesindeki döneme geri döneceğini raporda yer alıyor. Aynı zamanda ilk kez ortaya çıkan Çin’de toparlanmanın ardından tüketici harcamaları eski haline döndüğünden dolayı diğer ülkelere umut kaynağı oldu. Tüm bu olumlu süreçlerin yanında raporda; düşük gelirli ailelerin pandemi sürecinde en çok etkilenen düşük gelirli aileler dikkat çekiyor. Pandemi sürecinin en olumsuz yanı düşük gelirli ailelerin gelir belirsizliği ve her geçen gün artan iş kayıpları öne çıkıyor. Yüksek gelir düzeyine sahip olan kişiler pandemi döneminin yarattığı olumsuz etkilerden herhangi bir zarar görmedi. Bu rapora göre düşük gelirli haneye sahip olan kişiler pandemi sürecinin sonunda ABD ülkesinde toparlanmaların güç olacağını ortaya koyuyor.
Pandeminin Yarattığı En Önemli Etki Tüketici Davranışlarında Değişikliğe Sebep Oluyor
Raporda açıklanan verilere göre; online olarak yapılan market harcamalarının, sağlık harcamalarının ve ev içerisinde yapılan çeşitli değişikliklerin pandemi ile birlikte kalıcı olacağı görülüyor. Pandemi öncesinde tüketicilerin eğlence sektörüne olan talebi, uçak yolculukları ve uzaktan eğitim gibi etkinliklerin yeniden talep göreceği öngörülüyor.
Bu süreç içerisinde online alışveriş siteleri, hızlı teslimat ile hem tüketicilerin güvenini sağlıyor hem de bu sürecin başarılı bir şekilde atlatılmasını sağlıyor. Tüketici isteklerine anında cevap veren çalışma nitelikleri sayesinde kalıcılığını korumaya devam ediyor. Pandemi süreci şu an da bitmiş olsa bile online alışveriş sitelerine olan talepte düşüş yaşanmayacağı kanısını varılıyor.
Pandemi sürecinin tüketicinin üzerinde yarattığı davranışsal etkiler arasında en önemli noktalardan bir tanesi; home Office olarak çalışmaların yaygınlaşması nedeni ile hem ev içi tadilatların fazlalaşması hem de ev içi harcamaların artmasına neden oluyor.
Bu süreç içerisinde çevrimiçi market alışverişleri yaklaşık olarak 3 kat arttı. Bu durumda da tüketiciler evde ne kadar vakit geçiriyor ise günün belirli saatinde tüketimleri, diğer günlere oranla daha çok arttığı ortaya çıkıyor.
McKinsey & Company raporuna göre; pandemi döneminde hem tüketicilerin hem de şirketlerin yeni tutumlarının ne kadarının kalıcı olacağı ve ne kadarının eski yaşama göre devam edeceği belirlenmeye çalışıldı. Araştırma sonuçlarının analizlerine göre; çevrimiçi olarak yapılan market alışverişleri ve sanal sağlık hizmetleri kalıcı olarak devam edecek.
Bu süreçte sürekli evde vakit geçirildiğinden dolayı ev içerisindeki değişimlerinde kalıcı olacağı öngörülüyor. Ancak bilinmesi gereken en önemli noktalardan bir tanesi; Tüketici davranışların ve daha fazla sanal ortama bağlı olmanın kalıcı olmasındaki en önemli etken hem hükümetin tutumu hem de şirketlerin yeni normal hayata karşı altyapılarını geliştirmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Yaklaşık olarak her 10 şirketten 8’i evden çalışma modelini kalıcı hale getirdi. Pandemi süreci geçmiş olsa bile çoğu şirket çalışmalarına evden devam edecek.
Tüketiciler Yaş Gruplarına Göre Belirli Bölüme Ayrılıyor
Araştırma sonuçlarına göre ortaya çıkan veriler neticesinde sadece orta ya da düşük gelir gruplarına göre değil, genç, orta, yaşlı ve 65 yaş üzeri gibi üç grup halinde ve alt gruplara ayrılarak dokuz bölüme ayrılarak toplanıyor. Tüketimlerin toparlanmasının davranışlara olan etkisini araştıran Oxford Economics; iyileşme sürecinin ekonomik yapıya herhangi bir zarar vermeyeceği ve aşılar tamamlandıktan sonra da tüm ülkelerin eski normal ekonomik yaşamına geri döneceğini belirledi. İyileşme süreçleri farklı metotlar içeriyor. İyileşme süreçleri de ülkeden ülkeye göre farklılık arz ediyor. Doğru ve emin adımlar ile hazırlanan iyileşme süreçlerinde %80 oranında başarı kaydedileceği görülüyor.
Covid-19 Salgınının Yarattığı Diğer Etkiler Nelerdir?
1 yılı aşkın süredir tüm ülkeler pandemi süreçleri ile mücadele ediyor. Bu mücadele sürecinde zaman zaman tam kapanma gibi durumlar söz konusu olsa da covid-19’u başarılı olarak yöneten tamamen bitirmeyi başaran birçok ülke söz konusudur. Tam kapanma süreçlerinde gerek anketler gerekse de raporlamalara göre; İnsanların %40’ı pandemi sürecindeki yaşama alıştığını, %60’ı ise pandeminin kendisinde yarattığı olumsuz etkilerini ve eski normal yaşamına geri dönmek istediğini belirtiyor.
Salgın sürecinde, insanların en çok talep ettiği noktalardan bir tanesi; Sakin ve dingin bir yaşam tarzı, insanlardan uzak daha küçük şehirlere yerleşme isteği, geleceğe dair yatırımlarının üzerine daha çok düşüldüğünü ortaya koyuyor. Sürecin başlaması ile birlikte global şehirlerde yaşayan insanlar farklı şehirlere yerleşerek burada kendisine ayrı bir dünya kuruyor.
Yaşanan bu olumsuz süreçlerde genç, yaşlı, çocuk fark etmeden birçok insanın hayatını derinden etkiledi. Özellikle gelişim çağında olan çocuklar okula gidemedikleri için online derslere katılıyor ancak bu derslerden %75 oranında verim alınamadığı anket sonuçlarında açıklanıyor. 65 yaş üstü olan vatandaşlar gün içerisinde yürüyüş yapamadıkları için hareketsiz kalıyor ve çeşitli hastalıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. İşyeri sahipleri ve özellikle restoran sahipleri kapanma süreçlerinde günlük kazanması gereken tutarı kazanamadığı için ay sonlarında sıkıntı yaşayabiliyor.